Neden Sürekli Erteliyoruz ve Bunu Nasıl Aşabiliriz?

Hepimiz “yarın yaparım” ya da “önce biraz dinleneyim” diyerek işleri ertelediğimiz zamanlar yaşadık, yaşıyoruz. Hatta bazen ana görevimizi ertelemek için kendimize daha minik ve daha önemsiz görevler türetir ve onları önceliklendiririz. Ufak tefek işlerle meşgul olup enerjimizi, dikkatimizi ve zamanımızı verimsiz harcarız. Ancak erteleme, sadece zaman kaybı değildir; aynı zamanda stres, suçluluk ve motivasyon kaybına da yol açabilir. 

Peki, erteleme neden olur ve bununla baş etmenin yolları neler?

Ertelemenin Psikolojisi

Erteleme, genellikle görevle ilgili kaygı, mükemmeliyetçilik veya motivasyon eksikliğinden kaynaklanır. Araştırmalar, ertelemenin çoğunlukla “duygusal düzenleme problemi” ile bağlantılı olduğunu gösteriyor (Sirois, Melia-Gordon & Pychyl, 2013). Yani, insanlar rahatsız edici duygulardan kaçınmak için işleri erteler.

Erteleme Türleri

  • Mükemmeliyetçi Erteleme: “Her ne yapıyorsam en iyisini yapmalıyım” düşüncesi ile görevden kaçma.

  • Motivasyon Eksikliğine Dayalı Erteleme: Görev ilginç gelmediğinde veya ödül uzak olduğunda ortaya çıkar.

  • Karar Verememe / Anksiyete Kaynaklı Erteleme: Nereden başlayacağını bilmemek veya kaygı nedeniyle harekete geçememek.


Burada bahsedilen “görevler” illa büyük projeler, tezler veya ödevler gibi ağır işler olmak zorunda değildir. Bazen bir mesaja cevap vermek, uzun zamandır görüşmediğin birini aramak ya da gündelik yaşamda yapmamız gereken küçük ama önemli işler de ertelemenin konusu olabilir. Önemli olan, görevin büyüklüğünden çok, bizim için anlam taşıması ve zamanında yapılmasının gerekliliğidir.

Erteleme İle Başa Çıkma Stratejileri

  1. Görevleri Parçalara Bölmek
    Başlamakta zorlandığınız bir görev gözünüzü korkutuyorsa, onu küçük adımlara ayırın. Örneğin, “uzun zamandır aramadığım bir arkadaşımı arayacağım” demek yerine önce “hangi gün arayacağına karar ver” diyebilirsiniz. Benzer şekilde, “bir raporu tamamlayacağım” yerine önce “giriş kısmını yaz” diyerek başlayabilirsiniz. Küçük adımlar tamamlandıkça motivasyonunuz artar ve işe başlamak çok daha kolay hale gelir.

  2. Zaman Sınırlaması Koymak – Pomodoro Tekniği
    Pomodoro tekniği, 25 dakikalık odaklanma süreleri ve ardından 5 dakikalık kısa molalar ile çalışmayı önerir. Örneğin, 25 dakika boyunca sadece rapor yazmaya odaklanın, ardından 5 dakika kahve molası verin. Bu yöntem, görevleri daha yönetilebilir kılar ve erteleme eğilimini azaltır.

  3. Duyguları Fark Etmek
    Ertelemek istediğinizi fark ettiğinizde, kendinize “Şu an biraz kaygılıyım” veya “Bu görev sıkıcı geliyor” gibi cümleler söyleyin. Bu, duygularınızı fark etmenizi ve onları yönetmenizi kolaylaştırır. Örneğin, uzun zamandır aramadığı bir arkadaşını aramakta zorlanan biri, önce “Biraz tedirginim ve ne diyeceğimi bilmiyorum” diyerek kendi duygusunu fark edebilir, ardından “Sadece merhaba demekle başlayacağım, sonra devam ederim” gibi küçük bir adımla göreve başlayabilir.

  4. Küçük Ödüller
    Başarıyı pekiştirmek motivasyonu artırır. Örneğin, 30 dakika boyunca çalışıp sonrasında kısa bir kahve veya sevdiğiniz bir atıştırmalık ile mola verebilirsiniz. Ödül, beyninize “başarmak, tamamlamak keyifli” mesajı gönderir ve tamamlanan görevin olumlu bir deneyim olduğunu kodlar. Bu da sonraki adımlara başlama isteğini güçlendirir.

Erteleme tembellik değildir; çoğu zaman duygusal bir tepkinin, kaygının, mükemmeliyetçilik isteğinin veya motivasyon eksikliğinin sonucudur. Kendimizi eleştirmek yerine, bu davranışı anlamaya çalışmak ve kendimize karşı şefkatli olmak, hem üretkenliğimizi artırır hem de ruh sağlığımızı korur. Ayrıca, duygularımızı fark etmek ve onları yönetmek, görevler karşısında kendimizi daha donanımlı hissetmemizi sağlar ve uzun vadede daha sürdürülebilir bir motivasyon oluşturur. Küçük adımlarla başlamak, görevleri yönetilebilir parçalara bölmek ve ilerlemeyi fark etmek, yukarıda da ilk sıraya yazdığım gibi erteleme döngüsünü kırmanın en etkili yollarından biridir. 

Referanslar:

Sirois, F. M., Melia-Gordon, M. L., & Pychyl, T. A. (2013). “An Investigation of the Relations Between Procrastination, Stress, and Chronic Health Conditions.” Journal of Behavioral Medicine, 36(6), 515–524.

Sonraki
Sonraki

İlişkilerde Tekrar Eden Döngüler: Aynı Hikaye, Farklı Karakterler